Yaşam yolculuğunuz’da...
Cahide GÜNAY
“İnsanlar
yaşamımıza girer ve çıkarlar... Bazıları’da bir süre yaşamımızda kalır ve
kalbimizde derin izler bırakırlar; işte
o zaman BİR DAHA asla aynı insan OLMAYIZ.. “
Bir zamanlar
severek evlendiğiniz inanlar, bir zaman sonra yabancı gibi gelir sizlere,
yıllarca bir yastığa baş koyduğunuz insan bir anda sanki hiç uzun yıllar onunla
yaşamamış gibi hissedersiniz... Bu
yılların vermiş olduğu alışkanlıktır bazen, bazen de yıllarca birlikte yaşamış
olduğunuz yıpranmışlıklar... Kadın, bu duruma pek önem vermez çünkü onun için
eşi ve çocukları çok önemlidir, erkek ise soluğu nedense dışarıda aramayı
tercih eder... Kendini bir boşlukta
hiseden erkek, evdeki kadını düşünmeden dışarıdaki maceralara koşmak ister,
sanki bütün kadınlar onları bekliyormuş gibi... Aradığı her ne ise kısaca
değişikliktir belkide... Nefes alamadığını, artık herşeyin anlamsız ve boş
olduğunu söyleyen erkek, yıllarca uğruna fedakarlık yaptığı ve bir zamanlar
onun için değerli olan o kadın yokmuş gibi davranır. Halbuki bir zamanlar o
kadın onun için dünyanın en muhteşem kadınıydı, uğruna fedakarlık yaptığı,
etkilemek ve nikah masasına oturtmak için uğraştığı kadın, şimdi neden anlamsız
ve değersizdi. Anlamsızdı diyorum çünkü, anlamı olsaydı erkek arayışta olmazdı.
Değersizdi diyorum çünkü, değerli olsaydı bir zamanlar uğruna canını bile feda
edecek kadar seven erkek için, bir başka kadınlarda heyecan araması, yanında
bulunan eşine değersizliği hissettiriyordu. Uzun yıllar, yaşam yolculuğunuzda size eşlik
eden eşiniz, mutluluklarınızda ve üzüntülerinizde, her an yanınızda olan ve
sizin yaşam yolculuğunuzda sizinle birlikte yürüyen eşlere haksızlık değilmiydi
bu.. Bu iki taraf içinde böyle aslında,
yazım sadece erkeklere değil, anlattıklarım bu haksızlığı yapan kadın ve erkeklere lütfen bu kısmı asla
yanlış anlaşılmasın, fakat bu durumu yaratan daha çok erkekler olduğu için bu
konuda biraz daha erkekler üzerinden değinicem yazıma. Nedense sorunlara çözüm
aramaktansa kolayı seçen insanlar, kaçışı dışarda aramak daha kolayına gelmekte. Bazen öyle şeyler
olur ki, kendi başına yaşamış olduğu bu duygusal bunalımı eşine yansıtmayan yaşamaya çalışan insanlar,
daha büyük karmaşa ve karışıklık daha büyük olaylarla karşılaşmakta. Aldatmak
çözüm olmasa gerek hayatınızda, bu daha
büyük derin yaralar açar sizde. Her iki tarafında kalbinde büyük derin yaralar
açar, bu derin yaraların izleri asla geçmez. Eğer iki insan mutsuzsa bunlar karşılıklı
oturulup konuşulur, konuya çözümler aranır, tedavi edilecek bir durum varsa
tedavi edilir, edilmeyecek ise mantıklı bir şekilde yaşam yolculuklarına son
vermelidirler. İçten içe yaşanan bu duygusal boşluklar da bu şekilde çözüm
bulur. Hem duygusal boşluk yaşayıp dışarıda heyecan arayan insan, evde kendisini bekleyen bir kadına veya
erkeğe asla haksızlık yapamaz. Eğer bir evlilik bitmişse, bu evlilikte sevgi ve
aşk yoksa, birlikte yaşamaya tahammülsüzlük varsa o evliliği sürdürmenin anlamı
yoktur. Her iki insanın birbirine karşı yaşamlarına haksızlık yapmaya hakkı
yoktur. Gerçekten mutsuz çiftlerin
evliliklerini yürütüp birbirlerine saygısızlık yapmaları gibi bir lüksü
yoktur. En büyük bahaneleri de genelde “çocuklar
var, onları üzmek istemiyoruz” gibi cümlelerdir. Fakat gerçek şu ki bu sebepten
dolayı çocuklar daha çok üzülür. Mutsuz ve bir arada birlikte olmak istemeyen
anne ve babalarını izleyen çocukların psikolojileri asla iyi olmaz. Sizlerde
onlara iyi bir model anne ve baba olmazsınız, sürekli tartışma yaşanan bir aile
ortamı, çocukda ileriki dönemlerde
evliliğe karşı güvensizlik oluşturur. Çocuklar hayatı boyunca anne ve babalarını kendilerine model
seçerler. Sizler farkında bile değilsiniz, onlar sizin yaşam yolculuğunuzun
aslında büyük bir parçasıdırlar, bu yolculukta sizinle beraber yürüyüp, sizinle
beraber hissedip yaşarlar. Siz ne kadar yaşam yolculuğunuzda iyi ilerlerseniz
onlarla sağlıklı iyi nesiller olarak yetişirler. Onların ilerideki yaşam
yolculuğunda hayatına alacakları kişiler sizin yaşam tarzınız belirler aslında...
Mutlu ailelerin çocukları, mutlu nesiller yetiştirir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder