TOPLUM
Ortak bir geçmişe dayanan, belli mekan ve zamanda
oluşturulan ortak bir kültür ile yaşamış insan topluluklarına toplum denir.
Toplumlar kendilerini geleceğe taşımak amacını güderler.Bu tutum ise ideal
oluşturmak ve millet olmak demektir.Millet olabilmek için geçmişi bilerek
geleceğe yürümek için tarih şuuru bilincini sıcak tutmak gerekir.
Tarihini bilmek ve incelemek bir toplum için var oluş kadar
önemlidir.Çünkü gelecekte varoluşun kaynağı beraber yaşanılan bir
geçmiştir.Türk tarihçiliği modern etkilere girmiş ve sosyo ekonomik açıdan Türk
tarihi,kültür tarihi kurumlar tarihi …vs olarak Türk Tarihi yapılan büyük
çalışmalarla uzmanlaşma yoluna gitmiş ve Fuat köprülü,Ömer Lütfü Barkan,Halil
İnal gibi büyük tarihçiler yetiştirmiştir.
TÜRK TARİHİNDE BİR
SÜREKLİLİK VARDIR
Türkiye’de bugünkü sanatın,musikini,güzellik
anlayışının,zanaatların,adap gelenek ve görenekten tutun da yemek kültürüne
kadar bir Osmanlının devamı söz konusudur.Bu durum Bir millet olarak ne kadar
büyük ve güçlü olduğumuzun bir kanıtıdır.
OSMANLI TOPLUM YAPISININ
SOSYO-KÜLTÜREL DİNAMİKLERİ
Sosyologların araştırmaları ışığında Osmanlıyı kendi
zamanında güçlü yaşatıp günümüze Osmanlı kültürünü taşıyan en büyük unsurlar
şunlardır: Türklük duygusu-islamiyet-Mahalli kültür unsurlarıdır.
İşte bu unsurlar modern Türkiye’nin doğuşunun en büyük üç
nedenidir.
MİLLİ KÜLTÜR
15.yüzyılda meydana gelen büyük Osmanlı yükselişi Türklüğünü
de beraberinde taşıma ihtiyacını doğurmuştur. Dönemin padişahları Türklüğün hükümdarlık
sıfatı olan “Han” sıfatını kullanmışlar Kayı aşiretinin amblemini paralara
bastırmışlar Türk dili ve edebiyatında Oğuz Kağan Efsanesini öğretmeye dönüş
yapmışlardır. Bu dönemde bir öze dönüş asla inkar edilemez.
15.YÜZYILA YUKARIDAN
BİR BAKIŞ
1040 Dandanakan savaşıyla birlikte başlayan Anadolu sevdası 15.yüzyıla
geldiğinde amacına çoktan ulaşmış Anadolu ve daha da ilerisi olan Balkanlar
artık yüksek oranda Türkleştirilmiştir.Beylik durumundan Devlete hatta
imparatorluk gibi büyük bir yapıya büründürülmüş bir Türk egemenliği
sağlanmıştır.Hal böyleyken Anadolu ve Rumeli’de reayanın üzerinde adil bir
yaklaşım hiç eksik olmamış hatta Müslüman olmayanlar da aynı refah düzeyinde
Türk adaletinden payını almışlardır.Bu düşünce ile Osmanlı saltanatı içinde
Müslümanların ,Yahudilerin ,Hıristiyanların birbirinden asla ayrı tutulmadığını
açıkça ifade edebiliriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder