Güzel bir akşam yemeği ve ardından güzel ve romantik bir
film ve gece olmuştu. Beraber yine aynı yastığa başlarını koyarak uyudular.
Sabaha doğru uyanan kadın eşini yanında göremedi. İçeriden hafif bir ışık geldiğini fark etti. Adam
mutfakta küçük yemek masasında oturuyor ; önünde yarısı bitmiş bir şişe rakı
duruyordu, bir elinde bardak diğerinde bir sigara..
Gözleri küllüğün içindeki küllere ve izmaritlere dalmış
derin derin düşünüyor.
– Hayırdır hayatım
neden kalktın, uykun mu kaçtı yoksa ? Gece yarısı ne yapıyorsun burada?
Adam kadını fark etmemişti. İrkildi birden. Şöyle bir toparlandı, kendine geldi ve eşine baktı, sonra yine dalgın dalgın konuşmaya başladı;
Adam kadını fark etmemişti. İrkildi birden. Şöyle bir toparlandı, kendine geldi ve eşine baktı, sonra yine dalgın dalgın konuşmaya başladı;
– Hatırlıyor musun kırk yıl önceydi. Sizinkilerin
misafirlikte olduğu bir akşamüstü beni
eve almıştın. Üzerinde mor kareli bir elbise vardı, çok güzel kokuyordun. O
gece çok eğlenmiştik hatırlıyor musun ?
Yıllar geçmesine rağmen eşinin o geceyi en ince detaylarına
kadar hatırlaması karşısında kadın çok mutlu olmuş yüzünde tatlı bir
tebessüm ve sevgi ifadesiyle kocasının omzuna başını koymuş her tavrıyla “Hadi
devam et “ havasına girmişti.
Adam kahır dolu bir yüz ifadesiyle sözlerine devam etti :
-Sonra annenler birden kapıdan içeri girip bizi yarı çıplak yakalamıştı ve bize demediğini koymayıp benim üzerime yürüyerek
-Sonra annenler birden kapıdan içeri girip bizi yarı çıplak yakalamıştı ve bize demediğini koymayıp benim üzerime yürüyerek
-Bu rezilliği, seninle evlenerek temizlemezsem beni
hapislerde kırk yıl süründüreceğini söylemişti.
Yarım bardak rakıyı bir dikişte içtikten sonra sigarasını kül
tabağında söndürüp yeni bir tane yaktı ve oldukça deriiiin ve kahır dolu bir
nefes çekerken kadın dayanamadı;
- Evet, devam et hayatım!
-Biliyor musun bu gün hapisten çıkmış olacaktım Allah
kahretsin,dedi…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder